Güncel

İLELEBET, YAŞASIN CUMHURİYET 98 YIL ÖNCE, BUGÜN. HERKESE KUTLU OLSUN

Dün ses verdi; 'Efendiler, yarın Cumhuriyeti İlan ediyoruz'

“HİÇ BİTMEYECEK SEVGİ, HEP VAR OLACAK COŞKU..?”
BUNUN ADI CUMHURİYET…!

Yüce Önder, 98 yıl önce  tam da bu gün dediğini yaptı. Cumhuriyeti ilan etti.
Türkiye'nin dört bir köşesinde, köyünde, mezrasında, Şehrinde, ilçesinde, Mahalle, cadde, sokak her nerede hayat var ise;
Davullar Zurnalar Çaldı, Cumhuriyet Coşkusu 7' den, 70' e hep birlikte böyle yaşandı.
Arşivlerden günümüze yansıyan bir kare. Siyah beyaz olsa da fotoğraf, İlan edilidği gün Çanakkale'de yaşanna tarifsiz coşkunun rengi, zihinlerde kendiliğinden oluşyor. Ellerde Ay Yıldızlı Albayrak, rengarenk giysiler,  coşku içinde dile gelen ayın ifade;
'Yaşasın Cumhuriyet..."

---------------------------
“HİÇ BİTMEYECEK SEVGİ, HEP VAR OLACAK COŞKU..?”
BUNUN ADI CUMHURİYET…!
---------------------------

Bin Yıllık Şanlı Türk Tarihi’nin, en şanlı günlerinden biri, bu gün 98 yaşına girdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş yıl dönümü, köyde, kentte, mezrada, mahallede, hayat nerede varlık gösteriyor ise, orada coşku ile kutlanıyor.
Dün, tüm Türkiye’nin ortak mesajı bir oldu sosyal medyada. Yüce önder Atatürk'ün; 'Efendiler yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz' sözü adeta paylaşım rekoruna koştu.
Gazeteniz VİTAMİN, bu tarihe geçen, her işitildiğinde hep aynı heyacını yaşatan, tüyleri diken diken eden sözün hikayesine ilişkin kaleme alınanları derledi.
Yüce önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün, Türk’ ün hafızalarına kazınmış, genetiğinde yer etmiş,  onlarca fotoğrafından biri eşliğinde paylaşılan, halen büyük heyecan yaşatan o sözü, Çankaya’ da geldi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 günü Çankaya'da dile getirdiği sözünün hikayesini Nutuk'ta anlatmıştı.

"Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" anlayışını devlet yönetimine kabul ettiren, demokrasiyi yücelten Cumhuriyet'in ilanı üzerinden, dile kolay gelse de 98 yıl geçti. 98 yıl önce bu gün, Çanakkale’de yaşanan coşkuyu anlatır, o gün çekilen siyah beyaz bir fotoğraf karesi olsa da, hayal edildiğnide yer yüzünün tüm renkleri, siyah beyaz fotoğraf karesini bir anda renk cümbüşüne boğuyor.

En başta, Ay yıldızlı, şanlı Albayrak rengine kavuşuyor. Coşku yaşayan, 7’den 70’e herkesin elbisesi bir anda renk skalasından bir renk kapıyor, renk cümbüşü kendiliğinden oluşuyor..   
98 yıl önce bu günü, bir gün öncesinden Milletine müjdeleyen isim ise, Yüce önder Atatürk oluyor.

Çankaya’da, akşam yemeğinde dile getiriyor ilanından bir gün önce, sonrası gün tüm yurdu coşkuya boğacak o ismi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; "Efendiler! Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz" diyor.
Yüce önder Atatürk, Cumhuriyet'in ilanını duyurduğu gece,  Nutuk adlı eserinde bu ilanı duyurur sözünden kendi bizzat bahsediyor.
Nutuk'ta yer alan bir anekdotta, bu anları şöyle yazıya döküyor;

"Gece olmuştu Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemâlettin Sami ve Hâlit Paşa'lara rastladım.
Ali Fuat Paşa Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede'Bir uğurlama ve bir karşılama' başlığı altında okumuştum.
Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında, 'Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz' dedim.”

VE, PLAN VAKTI.. Yüce önder, "O DAKİKA NASIL HAREKET EDİLECEĞİNİ PLANLADIK" notunu da tarihe düşüyordu adeta.
Nutuk’u anlatır notlarında, şöyle bahsediyordu büyük plandan; “Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar.
Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü onların da aslında ve tabiî olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum.  
Halbuki, o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyeti'n ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."
Büyük Bayramın Kutlu Olsun Çanakkale.. İlelebet Yaşasın Cumhuriyet.

Cuma Deren